top of page

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri

evrimagaci.org_public_content_media_19007423b6b4654ef17af02b24a550cd.webp

Hedef 1: Yoksulluğa Son

Aşırı yoksullukla savaşan insan sayısı 1990-2015 yılları arasında gerilese de dünya nüfusunun %10’un hâlâ aşırı yoksulluk içinde yaşamakta; sağlık, eğitim, temiz suya erişim gibi en temel ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele vermektedir. Üstelik COVID-19 kriziyle birlikte bu gerilemenin hızı yavaşlamakta. UNU Dünya Kalkınma Ekonomisi Araştırma Enstitüsü tarafından yayınlanan yeni araştırmada, COVID-19’un, 1990 yılından bu yana kaydedilen ilerlemeyi tersine çevirerek küresel yoksulluğu yarım milyar insan veya toplam insan nüfusunun %8’i kadar arttırabileceği belirtildi.

Bu sebeple, dünyanın dört bir yanındaki hükumetler, önümüzdeki 15 yıl içinde dünyadaki tüm yoksulluğu sona erdirmeyi; özellikle çocuklar, yoksullar olmak üzere tüm insanların temel hizmetlere erişimlerinin sağlanmasını hedefliyor.

 

Hedef 2: Açlığa Son

Onlarca yıldır süregelen istikrarlı düşüşün ardından, açlıktan mustarip insanların sayısı 2015 yılında tekrar yavaş yavaş artmaya başladı. Bugün eldeki verilere göre 820 milyondan fazla insan yetersiz beslenmektedir, bu sayının yaklaşık 135 milyonu savaşlar, iklim krizi ve ekonomik gerilemeler gibi nedenlerden ötürü akut açlıkla karşı karşıyadır.

Bu hedef ile 2030 yılına kadar açlığı sona erdirmek ve gıda güvenliğini sağlamak için sürdürülebilir çözümler aranmaktadır. Amaç, herkesin sağlıklı bir yaşam sürmek için yeterli kalitede ve miktarda gıdaya sahip olmasını sağlamaktır. Bu hedefe ulaşmak, toprağa, teknolojiye ve pazarlara, sürdürülebilir gıda üretim sistemlerine ve esnek tarım uygulamalarına eşit erişimi teşvik ederek küçük ölçekli çiftçilerin üretimlerinin ve gelirlerinin artırılmasını gerektirmektedir.

Hedef 3: Sağlıklı Bireyler

1990 yılından bu yana, önlenebilir çocuk ölümlerinde dünya genelinde %50’yi aşan düşüş görülse de sağlık hizmetlerine erişimdeki sorunlar ve eşitsizlikler hâlâ devam etmektedir.

Bu kalkınma hedefi, anne ve çocuk sağlığını korumak, HIV/AIDS, sıtma, tüberküloz ve diğer tehlikeli bulaşıcı hastalıkların salgınlarına son vermeye yönelik verilmiş bir sözdür. Amaçlanan, yaşamın her aşamasında herkes için sağlık hizmeti, güvenli, uygun fiyatlı ve etkili ilaç ve aşılara evrensel erişimin sağlanmasıdır.

 

Hedef 4: Nitelikli Eğitim

Dünya genelinde, okula gitmeyen çocuk oranı yarı yarıya azalmış olmasına rağmen kırsal ve kentsel bölgeler arasındaki eşitsizlikler ne yazık ki hâlâ devam etmektedir. Verilerin mevcut olduğu son yıl olan 2013 yılında, çoğu kız olmak üzere ilkokul çağındaki 59 milyon çocuk ve alt orta yaştaki 65 milyon ergen okula gidemedi.

Bu hedef ile cinsiyet, sınıf ayrımı olmaksızın tüm kız ve erkek çocuklarının kaliteli eğitime, yaşam boyu öğrenme fırsatlarına adil ve evrensel erişiminin sağlanması amaçlanmaktadır.

Reklamı Kapat

 

Hedef 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

2000 yılından bu yana Birleşmiş Milletler ve ortakları, toplumsal cinsiyet eşitliğini çalışmalarının merkezi haline getirmiştir. Bu farkındalığın güzel bir sonucu olarak, 20 yıl öncesine göre daha fazla kız çocuğu okula gitmektedir ve çoğu bölge ilköğretimde cinsiyet eşitliğine ulaşmıştır. Ayrıca, kadınlar, tarım dışında ücretli işçilerin %41'ini oluşturmaktadır, bu veri 1990 yılında %35’ti.

Cinsiyet eşitliği temel ve dokunulmaz bir insan hakkıdır ve ekonomik büyümeyi genişletmek, sosyal kalkınmayı teşvik etmek ve iş performansını artırmak için kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesi esastır. Kadınların işgücüne tam olarak dâhil edilmesi, ulusal büyüme oranlarına artı puan ekleyecektir.

Hedef 6: Temiz Su ve Sıhhi Koşullar

Günümüzde, sıhhi koşullardan faydalanamayan yaklaşık 2,4 milyar insan ve temiz su kaynaklarına erişimi olmayan 663 milyon insan bulunmakta. Her gün 800'den fazla çocuk, kirli su ve buna bağlı hijyen eksikliğinden kaynaklanan önlenebilir hastalıklardan ölmektedir.

Temiz suya erişim ve sanitasyon temel insan haklarıdır ve oldukça kritik sürdürülebilir kalkınma zorlukları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu zorlukların temiz suya olan talebin iklim değişikliğiyle birlikte gün geçtikçe artacağı ve çevre için büyük risk oluşturacağı belirtilmektedir. Hedef 6 ile 2030’a kadar herkesin güvenilir ve erişilebilir içme suyuna evrensel ve eşit biçimde erişiminin güvence altına alınması ve sürdürülebilir yönetiminin sağlanması amaçlanmaktadır. Bu, altyapıya gereken yatırımın yapılması, sağlık tesislerinin sağlanması ve hijyenin teşvik edilmesi ile gerçekleştirilebilir. Tüm işletmelerin özveriyle, suyun ekonomik, çevre ve sosyal boyutlarını ele alan bir su yönetim stratejisi benimsemesi gerekmektedir.

 

Hedef 7: Erişilebilir ve Temiz Enerji

Modern toplumların, sorunsuz işlemek ve gelişmek için güvenilir ve uygun fiyatlı enerjiye ihtiyacı vardır. İyi kurulmuş bir enerji sistemi, tıp ve eğitimden tarıma, altyapıya, iletişime ve yüksek teknolojiye kadar tüm sektörleri desteklemektedir. Popüler iş modelleri tarihsel olarak iklim krizine doğrudan sebep gösterilen sera gazı emisyonlarının birincil kaynağı olan ucuz ve enerjisi yoğun fosil yakıtlara dayanmaktadır. Fakat günümüzde güneş, rüzgâr enerjisi ve termal enerji gibi sürdürülebilir, yeni, temiz teknolojiler mevcuttur.

2030 yılına kadar, tüm ölçekteki işletmeler, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak, enerji verimliliği uygulamalara öncelik vererek ve temiz enerji teknolojilerini ve altyapısını benimseyerek uygun fiyatlı, güvenilir ve sürdürülebilir bir enerji sistemine geçişi hızlandırabilir.

Hedef 8: İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme

Küresel ekonomi geçmişten günümüze geçen süre zarfında toparlanmaya devam etse de, büyüyen işgücüne ayak uyduracak kadar hızlı gelişemeyen istihdamın daha yavaş büyüdüğünü görmekteyiz. Uluslararası Çalışma Örgütü'ne göre, 2015 yılında 204 milyondan fazla insan işsizdi.

Sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomik büyüme, dünyadaki insanlar için geçim kaynaklarının iyileştirilmesine katkıda bulunabilecek sürdürülebilir kalkınma için bir ön koşuldur. İstihdam yaratmak, girişimciliği, yaratıcılığı ve yeniliği destekleyen kalkınmaya yönelik politikaları teşvik etmek ve işletmelerin resmileşmesini ve büyümesini teşvik etmek Hedef 8’in önemli alt başlıkları arasındadır.

Hedef 9: Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı

Hedef 9, sürdürülebilir kalkınmanın üç önemli yönünü ele almaktadır: altyapı, sanayileşme ve yenilik.​ Altyapı, iş ve toplum için gerekli olan temel fiziksel olanakları sağlar; sanayileşme ekonomik büyümeyi ve istihdam yaratmayı yönlendirerek gelir eşitsizliğini azaltır ve yenilik, sanayi sektörlerinin teknolojik becerilerin genişletilmesi ve geliştirilmesini sağlar.

Sürdürülebilir endüstrileri teşvik etmek ve bilimsel araştırma ve yeniliğe yatırım yapmak sürdürülebilir kalkınmayı kolaylaştırmanın önemli yollarından biridir.

İşletmeler, sürdürülebilir sanayileşmeyi taahhüt ederek, operasyonları boyunca yeniliği teşvik ederek, faaliyet gösterdikleri bölgelerde yerel altyapıyı iyileştirerek, enerji ve iletişim teknolojilerine yatırım yaparak ve bu hizmetleri tüm insanlara sunarak katkıda bulunabilirler.

Hedef 10: Eşitsizliklerin Azaltılması

Hedef 10, gelir eşitsizliklerinin yanı sıra cinsiyet, yaş, engel durumu, ırk, sınıf, etnik köken ve dini inançlara dayalı; ülkeler içindeki ve ülkeler arasındaki tüm eşitsizliklerin sonlandırılmasına odaklanmaktadır.

İşletmeler, eşitsizliğe katkıda bulunmaktan kaçınmanın yanı sıra, pazardaki tüm işletme gruplarına güç katan kapsayıcı iş modelleri yoluyla eşitsizliği önleme üzerinde önemli bir rol sergileyebilir.

Hedef 11: Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları

2007'den bu yana, dünya nüfusunun yarısından fazlası şehirlerde yaşıyor ve bu oranın 2030 yılına kadar %60'a çıkacağı tahmin ediliyor. Küresel karbon emisyonlarının yaklaşık %70'ini ve kaynak kullanımının %60'ından fazlasını oluşturan kentsel alanlarımızı sürdürülebilir hedeflere uygun şekilde inşa etme ve onları yönetme şeklimizi önemli ölçüde değiştirmeden sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması pek olası gözükmüyor.

 

Hedef 12: Sorumlu Tüketim ve Sorumlu Üretim

Dünya nüfusu 2050'ye kadar 9,6 milyara ulaşırsa, mevcut yaşam tarzlarını sürdürmek ve gereken doğal kaynakları sağlamak için neredeyse üç gezegene eşdeğer bir ihtiyacın olabileceği öngörülüyor.

Reklamı Kapat

Sürdürülebilir kalkınma sağlamanın en önemli adımlarından biri, kullanılan doğal kaynakların, tüketilen zararlı maddelerin ve bu süreçler sonucu ortaya çıkan atık ve kirleticilerin tüm üretim, tüketim süreci boyunca en aza indirilmesidir.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 12, çevre için zararlı olan malzemelerin yönetimi ile ilgili özel politikalar ve uluslararası anlaşmalar dâhil olmak üzere çeşitli tedbirlerle daha sürdürülebilir tüketim ve üretim modellerini teşvik etmektedir.

 

Hedef 13: İklim Eylemi

2019 yılı, resmi olarak hem NASA hem de Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (National Oceanic and Atmospheric Administration-NOAA) tarafından derlenen 140 yıllık modern sıcaklık kaydının ikinci en sıcak yılı olarak kayıtlara geçmiştir.

NOAA'nın Ulusal Çevresel Bilgi Merkezleri’ne (NCEI) göre ise aylık yayınlanan küresel iklim raporunda, “2020 yılı, rekor kıran en sıcak beş yıl arasında yer alıyor.” İfadesine yer verildi. Aynı raporda, 2020’nin, %49 ihtimalle kayda geçmiş en sıcak yıl olacağı tahminlerinde de bulunuluyor.

Her yıl, dengesizleşen iklim modelleri, yükselen deniz seviyeleri ve gün geçtikçe sıklaşan aşırı hava olaylarına şahit oluyoruz. İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonları iklim değişikliğini artırıyor. Hemen eyleme geçmezsek dünyanın ortalama yüzey sıcaklığının bu yüzyılın sonunda 3ºC'yi geçmesi bekleniyor.

13. hedef, sadece iklim değişikliği ve etkileriyle mücadele etmekle kalmayıp, aynı zamanda iklim değişikliğinin bir sonucu olarak oluşabilecek gıda ve su krizi gibi ilgili tehlikelere ve doğal afetlere karşı direnç oluşturmak için acil eylem çağrısında bulunmaktadır.

Reklamı Kapat

 

 

Hedef 14: Sudaki Yaşam

Okyanuslar ve denizler, Dünya'yı insanlık için yaşanabilir kılan doğal sistemlerin kilit taşıdır. Yağmur suyumuz, içme suyumuz, hava durumumuz, iklimimiz, kıyı şeridimiz, yiyeceklerimizin çoğu ve hatta soluduğumuz havadaki oksijen nihayetinde okyanuslar ve denizler tarafından sağlanır.

Balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği, açlığı azaltmak ve beslenmeyi iyileştirmek, yoksulluğu azaltmak, ekonomik büyüme sağlamak ve doğal kaynakların daha iyi kullanılmasını sağlamak için geniş fırsatlar sunmaktadır. Su ürünleri yetiştiriciliği en hızlı büyüyen gıda sektörüdür ve büyüyen bir nüfusun taleplerini karşılamaya yardımcı olmak için gereken balıkları üretme potansiyeline sahiptir.

14. hedef, deniz ve kıyı ekosistemlerini sürdürülebilir bir şekilde korumak ve okyanusların asitlenmesinin etkilerini önlemek için bir bakış açısı ve gaye oluşturmaktadır.

 

Hedef 15: Karadaki Yaşam

Dünyadaki ekosistemlerin %60'ı son 50 yılda bozguna uğramıştır. Günümüzde de doğal kaynaklarımızı endişe verici bir oranda düşürmeye devam ediyoruz.

2019 yılında yayınlanan Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistem Servisi Küresel Değerlendirme Raporuna göre, yaklaşık 1 milyon hayvan ve bitki türü 10 yıl içinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Ekosistemlerin sürdürülebilir kullanımını ve korunmasını sağlamak ve teşvik etmek için hedefe yönelik çabalar gerekmektedir.

 

Hedef 16: Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar

Dünyada genel olarak çoğu bölgede barış ve güvenlik hâkim iken öte yandan birçok ülke neredeyse her gün şiddet ve silahlı çatışmalarla karşı karşıya kalmaktadır; bunun bir sonucu olarak birçok insan ve adalet, bilgi ve diğer temel özgürlüklere erişememektedir. Sürdürülebilir kalkınma için barışçıl toplumların teşvik edilmesi, adaletin herkes için erişilebilir olması ve her düzeyde etkili, hesap verebilir ve kapsayıcı kurumların oluşturulması kilit görevi görmektedir.

 

Hedef 17: Hedefler İçin Ortaklıklar

Günümüzde COVID-19 salgını sebebiyle küresel ekonominin 2020'de %3 oranında daralması ve Büyük Buhran'dan (İng: Great Depression) bu yana en kötü durgunluğunu yaşaması bekleniyor.

Bu nedenle, ülkelerin pandemiden kurtulma, geleceklerini daha sağlam inşa etme ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşma olanaklarına sahip olmalarını sağlamak adına şimdi her zamankinden daha güçlü bir uluslararası işbirliğine ihtiyaç vardır.

Başarılı ve sürdürülebilir bir kalkınma, ancak ve ancak ilkeler ve değerler üzerine kurulan, insanları ve gezegeni merkezine yerleştiren katmanlı ve küresel bir vizyon ile mümkün olabilir.

bottom of page